Aşıklar şehrinin gerçek yüzü veya Paris’in tam ortasında …
GÜNDEM
18 Haziran 2023 - 22:13
0
Fransa dünyaya insan haklarından genine boluna konuşsa da, bu konuşulanlardan kendi memleketinde eser olmadığını da görüyoruz. Fransız yetkililer, Suriyeli mültecilere kucak açan Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne üyeliğine karşı çıksa da, Fransa’nın kendisi de Avrupa Birliği üyesi ve insan haklarının kesin olarak ihlal edildiği ülkelerden biri.
Yani Fransa insan haklarının ön sıralarında yer almaktadır. Bununla birlikte, 1960’tan beri, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve 2000’den beri Avrupa Temel Haklar Şartı, yasa dışı göçmenlerin sınır dışı edilmesini eleştirdi. Bununla beraber, 2010 yılında Fransız hükümeti, özellikle Romanları zorla sınır dışı etme programı başlattı. Hatta bu sürgünler birçok insan hakları ve uluslararası siyasi örgüt tarafından ciddi şekilde eleştirildi.
Bu bağlamda, Avrupa Konseyi sınır dışı edilmeleri kınadı ve “insanlık onuruna aykırı” olarak nitelendirdi. Fransa’dan ayrılmayı kabul edenler, Fransa’ya geri dönmeyeceklerine dair bir bildiri imzalamaları koşuluyla, bir yetişkin için 300 avro ve çocuk başına 100 avro alabildiler. Aslında, Fransız hükümeti 2011 yılında 30.000 Romanya’lıyı sınır dışı etmeyi amaçlıyordu
Ülkeyi terk etmeyen Roman mülteciler şimdi Fransa’nın başkenti Paris’te çadırlarda yaşamak zorunda kalıyor.
Bildiğimiz gibi, Fransız ekonomisi ekonomik gelişimi açısından dünyanın önde gelen sanayileşmiş “yedi büyük” ülkeleri arasında yer almaktadır. Fransa dünyanın en büyük beşinci ekonomisidir. Dünya GSYİH’sının %5’ini ve dünya ticaretinin %6’sını oluşturuyor. Ancak bugün Paris’in merkezinde, Afganistan, Suriye ve hatta Somali’yi anımsatan mültecilerin ve yerinden edilmiş kişilerin yaşam koşullarını görmek mümkün.
Ücretsiz seyahat imkanı nedeniyle ülkeye gelen ve vizesiz ülkede kalan Roman mülteciler, bugün kelimenin tam anlamıyla kartondan, her türlü plastik ve ahşap malzemeden yapılmış komalara sığınıyorlar. Bugün Fransa’nın başkenti Paris’in ortasındaki eski tren istasyonunda gerçek bir mülteci kampı olduğunu söyleyebiliriz
Son Fransa cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ne Emanuel Macron’un ne de Marine Le Pen’in seçim platformunun, turizmin beşiği olarak bilinen Paris’in merkezindeki mülteci kampının akıbeti için herhangi bir vaat veya plan yapmadığını da belirtmek gerekir
Ancak bu yıl 6 Nisan’da yaptığı bir konuşmada Marin Le Pen, Azerbaycan’a Karabağ’da yaşayan Ermeni’lerin haklarının ihlali konusunda çağırışlarda bulundu. Yani Paris’in merkezindeki mülteci kamplarını ve Fransa’daki Roman mültecilerin baskı altındaki haklarını görmeyen Marin Le Pen, birtakım uluslararası kuruluşlar gibi Azerbaycan’ı kınadığı halde, ne kadar gülünç bir çifte standart sergilediklerinin farkında değil
✔️Osman Vançin
X
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen ziyaretçilere aittir.
X
Habere hiç yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapın.